Nurullah AYDIN
10 Kasım 2009
Türk Milletine Manifesto!
Kabul edilse de edilmese de bir gerçek ortaya çıkmıştır. Türkiye artık tam
bir psikolojik örtülü savaş ortamına girmiştir. Herkes tarafını açıkça
belli etmelidir.
Mevcut siyasi partiler; Türkiye�nin temel sorunlarına dünya gerçekleri
ışığında bakamamakta çözüm ortaya koyamamaktadır.
Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, Türk Milleti�nin
ortak dokusu parçalanmaya başlamıştır.
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları,
silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları,
yabancılarca ele geçirilmiştir.
Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne
soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal
edilerek Türkiye�de egemenlik kurulmuştur.
Ne yazık ki saf ve temiz inançlı Türklerin oyu ile iktidara gelen etnik
kimliklerini İslam kimliği altında gizleyenler eliyle bu gizli ve sinsi
ihanet yapılanması başarılmıştır..
Devşirme sistemi devam ediyor. Aynen Osmanlının son döneminde olduğu gibi.
Demokrasi oyunuyla iktidar ele geçirildi. Medyası, üniversiteleri,
profesör unvanlı kendini bilim adamı sananlar devşirildi. Kafa karıştırıcı
zehirli düşünceler, fikirler; gazete manşetlerinde, köşe yazılarında,
Tv�lerin ekranlarında akıtılmaya başlandı, devam ediyor.
Bu nedenle; anlatılmayan, eksik ya da yanlış anlatılan geçmiş tarihimize
ve yakın tarihimize dair olan bitenleri hatırlamak, hatırlatmak şimdi olan
bitenleri doğru anlamak ve geleceğe yönelik niyetleri netleştirmek
gerekir�
Olanlar ve olacak olanlar, tüm bilinenleri ile anlatılmalıdır. Bu
anlatımlar milletimizi bilinçlendirmenin yanında, birlik ve beraberliğini
de güçlendirecektir. Var olan bir bilgi, halka en doğru şekli ile
anlatılmazsa, halkın bu alandaki boşlukları ve arayışları yanlış ve çoğu
zaman da tehlikeli bilgiler ile doldurulacaktır.
Toplumlar için en tehlikeli yapı, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi
olanların görüşleridir.
Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve
gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele
vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için
verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer.
Bu gün; ülkemizin ve milletimizin varlığı için nöbet tutan, güvende
yaşamamız için görev başında olan, milleti tek bir hedef ve moral gayede
tutmaya çalışan, tarihi şan ve şeref dolu Türk Milleti�nin omurgası olan
güvenlik güçlerine yönelik yürütülen acımasız karalamaları milletçe
dikkatle takip etmekte; gelişmeleri büyük bir kaygı ile izlemekteyiz.
Devletin ve milletin varlığına ve bekasına yönelik yapılan bu büyük ve
çirkin karalamalar karşısında Türk Gençliğinin her an göreve hazır bir
şekilde beklediğini, bir gün bu karalamaları yapanlara karşılık vermek
için sahneye çıkabileceği unutulmamalıdır.
Gerçekler; Bizans medyasınca, küresel gizli güçlerin medyasınca dile
getirilmiyor.
Türk Milleti olan bitenleri öğrenmeye çalışıyor.
Bastırılmış gizli veya açık örgütler, yeniden hortlatılmıştır.
Vatan, satılırken, ve değerler altüst edilirken tepki göstermemek de,
vatana ve millete ihanetin bir türüdür! Bir çok iyi niyetli kimse bile
ihanet içinde olduğunu farkında değildir.
Varolan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden
yıpratma veya bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır.
Sloganlar, kavramlar dönemi yerine hareket zamanı gelmiştir.
Bizler değişen ve gelişen düşünceye sahibiz. Dogmaların Türk�ün
düşüncesinde yeri yoktur..
Türk Devleti henüz çözülmemiştir. Dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya devam
edecektir.
Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir.
Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanılmalıdır.
Unutulmasın ki;
Türk'üz, andımız, milletin bekası ve vatan bütünlüğünün korunmasıdır.
Türk�ün yeniden küresel güç olması idealine sahibiz..
Tarihleri biz yazdık, her yerde var olduk var olacağız.
Günün Sözü: Türk, tarihi insanlık görevini unutmaz ve ona göre hareket
eder..
Zirve100 |