TÖRELER devam ettiği için cinayetleri de devam ediyor! Son vahşet Mardin’in yeni adıyla “Bilge”, eski adıyla “Kırkçeşme” köyünde işlendi. Kar maskeli dört saldırgan, düğün sırasında el bombası ve uzun menzilli silahlarla 6’sı bebek ve çocuk, 17’si kadın, toplam 44 kişiyi katletti!
Gelin Sevgi Çelebi ve damat Habip Arı düğünlerinde cansız yere serildiler. Çünkü saldırganlar Sevgi’nin Habip’le değil, kendi istedikleri biriyle evlenmesini istiyorlardı! Aralarında birikmiş ‘feodal’ husumetlerin de olduğu anlaşılıyor.
Sen misin boyun eğmeyen! İşte, 44 ölü! Tam Pkk usulü bir “sülalesini kurutma katliamı”
Pkk usullerini uyguladığı için, bugüne kadarki feodal töre cinayetlerinin en korkuncu!
Dünya ajansları, “Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye’de töre yüzünden düğünde 44 kişinin katledildiğini” flaş haber yaptılar!
Saldırganlar bu silahları nasıl buldu? Koruculukla bir ilgisi var mı? Bunlar soruşturma sonucunda ortaya çıkacak. Temeldeki sorun, feodal törelerdir.

Araştırma bulguları
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Hasan Tahsin Fendoğlu’nun 25 Haziran 2008 tarihli raporundan birkaç veri aktarıyorum:
-  Son beş yılda toplam 1100 kişi töre cinayetlerine kurban gitti; yılda ortalama 220 kişi!
-  Kadının evlilik dışı ilişkileri, zorla evlendirilmek istenmesi, ‘yabancı’ ile evlenmesi, aile içi şiddet, zorla kaçırılıp tecavüze uğraması gibi olaylar yüzünden kadınlar öldürülmektedir.
-  Töre cinayetleri en çok Marmara, en az Karadeniz bölgesinde işlenmiştir. Bu dağılımda iç göçün de rolü vardır. Ataerkil kültür göç yoluyla kentlere taşınmaktadır. Töre cinayeti sanıklarının yarısı, ataerkil yapının hâlâ çok güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu kökenlidir.
-  Eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe töre cinayetleri hızla azalıyor.
Dicle Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mazhar Bağlı’nın araştırmasına göre de töre cinayetlerinin temelinde “ataerkil gelenekler” vardır. Bu geleneklerin egemen olduğu çevrelerde töre cinayetçileri kahraman gibi görülüyor, ağır cezalara mahkûm edilenlerin yarısı pişmanlık duymuyor! Bu yüzden, ceza beklendiği kadar caydırıcı olamıyor!
Dr. Bağlı’ya göre de eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe töre cinayetleri ortadan kalkıyor. 

Kızlar, kadınlar
Bütün toplumların uzak geçmişlerinde feodal ve aşiretçi uzun asırlar vardır, buna bağlı olarak da kan davası ve töre cinayeti geleneği... Erkeğin kol ve ‘yiğitlik’ gücünün üstünlük sağladığı o çağlarda, erkeğin kadın üzerindeki mutlak hâkimiyeti güç ve itibar faktörü olarak görülmüş, kanla ‘icra’ edilmiştir!
Bugün kızların okumasına, kadınların sosyalleşmesine karşı çıkmalarının temelindeki saik de budur!
Tarihte Osmanlı devleti aşiretleri dağıtıp iskân ettikçe bu töreler silinmiş; ama kırsalda, uzak, dağlık ve yaylalık coğrafyalarda feodal töreler azalarak da olsa devam etmiştir.
Hâlâ bu sorunla başımız dertte; kanlı, vahşi bir dert!
Dr. Bağlı’nın araştırmasında, öz kızını töre cinayetiyle katlettiği için damadını ödüllendiren babalar anlatılıyor!
Ekonomik gelişme ve şehirleşmenin aşiretleri çözmesi çok önemli... Fakat ille de kızlar ve kadınlar! İster başı açık, ister kapalı olsun kızların okuması, kadınların iktisadi ve toplumsal hayata katılması, hatta bu yönde umutlarının olması fevkalâde önemlidir.
Sosyal gelişme ve bilinçlenme düzeyinde adeta bir seferberliğe ihtiyacımız var