ERHAN GÖKSEL
http://www.turktime.com/devam_photo/org/erhan-ersin02.JPG

ERHAN GÖKSEL DURUM TESPİTİ YAPTI VE HALKA ŞU ÇAĞRIDA BULUNDU KÜLTÜR MERKEZİ DOLDU TAŞTI Kırıkkale önemli bir isme evsahipliği yaptı. Gazetemizin organize ettiği konferansa katılan Erhan Göksel, gündeme ilişkin değerlendirmeleri ile kamuoyunu aydınlattı. Konferans öncesi Hüseyin Kahya Parkı’nda vatandaşlarla bir araya gelen Göksel büyük ilgi gördü. Kültür Merkezi’nin tıklım tıklım dolduran Kırıkkalelilerin konferansdan oldukça olumlu izlenimlerle ayrıldılar ve bu tür konferansların devamını istediler. Konferansında önümüzde ki aylarda ülkemizi ciddi sıkıntıların beklediğine dikkat çeken Göksel “Başbakan bu ülkenin direksiyonunda dedim. Bundan önce yapılan kazalarda hepimiz zarar gördük. 2001 yılında yapılan kazada, kaza yapan arabayı tamir etmek gerekti. Bunun için Kemal Derviş geldi Amerika’dan. O arabanın bütün tamir masraflarını halka çıkarttı. Bu sefer durum daha farklı. Bu defa bu otobüsün içerisinde hepimiz varız. Başbakan’da otobüsü arkasından kullanıyor. Bu sefer kaza yaparsak bu ülke çıkmayacak.” dedi. 16 devlet kurduk diye övünüyoruz biz ama 16 tane devlet batırdık. Kırıkkale’den Erhan Göksel rüzgarı geçti. Gazetemiz tarafından organize edilen ‘Türkiye’nin dünü bugünü yarını’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan VERSO Siyasal Araştırma Şirketi Başkanı Erhan Göksel, gerek konferans öncesi Hüseyin Kahya Parkı’nda gerekse de konferans da yaptığı açıklamalarla Türkiye gündemine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. KÜLTÜR MERKEZİ DOLDU TAŞTI Kırıkkale önemli bir isme evsahipliği yaptı. Gazetemizin organize ettiği konferansa katılan Erhan Göksel, gündeme ilişkin değerlendirmeleri ile kamuoyunu aydınlattı. Konferans öncesi Hüseyin Kahya Parkı’nda vatandaşlarla bir araya gelen Göksel büyük ilgi gördü. Kültür Merkezi’nin tıklım tıklım dolduran Kırıkkalelilerin konferansdan oldukça olumlu izlenimlerle ayrıldılar ve bu tür konferansların devamını istediler. RAHAT UYUYAMIYORUM Göksel kendisini dinlemeye gelen Kırıkkalelilere Türkiye gündemine ilişkin şu tespitleri anlattı “Türkiye’ye baktığımda çok vahim şeyler görüyorum. Rahat uyanamıyorum. Üstelik konuştukça eşimi dostumu kırmaya başladım. Doğruları söylüyorum. Bu doğrularda birilerine batıyor. Söylemezsem bu ülkeye ihanet ettiğimi düşünüyorum. Birkaç ay daha konuşmaya devam edeceğim. Önümüzdeki aylarda ülkemizi zaten ciddi sıkıntılar bekliyor. Ben son ana kadar konuşmayı tercih edeceğim. Bu ülkenin vatandaşı olarak dünyada bir yere geldim. Bu ülke bana çok şey verdi. Ben yaptığım işle başbakanı koruyorum ama farkında değil. Şimdi bana 50 bin YTL’lik tazminat davası açmış. Şimdi başbakan bu ülkenin direksiyonunda. Bir dinleme olayından bahsettim tık yok. Muhalefet kendi derdine düşmüş. Bugünkü teknolojide öyle böceğe falanda gerek yok. 300 yada 500 metre uzaktan cep telefonundaki kameradan görüntüyü kaydediyorlar. Bu teknolojileri de anlattım. CHP taş devrini yaşadığından dolayı onlar için Anayasa Mahkemesinin dinlenmesi bir önem arz etmiyor. Sadece kendilerinin dinlenmesi önem arz ediyor. Başbakan bu ülkenin direksiyonunda dedim. Bundan önce yapılan kazalarda hepimiz zarar gördük. 2001 yılında yapılan kazada, kaza yapan arabayı tamir etmek gerekti. Bunun için Kemal Derviş geldi Amerika’dan. O arabanın bütün tamir masraflarını halka çıkarttı. Bu sefer durum daha farklı. Bu defa bu otobüsün içerisinde hepimiz varız. Başbakan’da otobüsü arkasından kullanıyor. Bu sefer kaza yaparsak bu ülke çıkmayacak. Ben dinleme olayını açıkladım ama hiçbir gazetede okumadınız. Çünkü bu ülkede iki medya grubu var. Birisi AKP’nin kendi kurduğu ve giderek genişlettiği bir medya diğeri AKP’nin karşısında olan medya. AKP’nin karşısındaki medya ile AKP’nin medyası arasında hiç fark yok. AKP’nin karşısındaki medya size cambaza bak diyor. Siyasetçiler bunu hiç fark etmiyor.” KÜRDİSTAN KÜRTLERİN SONU OLUR “Türkiye dehşet bir coğrafyada, dehşet olaylara gebe bir döneme giriyor. Ne ekonomik krizin farkındalar, ne kurulan Kürt devletinin farkındalar, nede İran olaylarının farkındalar. Ben bu ülkenin akli kültürünün Türklerden ve Kürtlerden oluşan bir bütün olduğunu başından beri söylerim. Özal’a danışmanlığı kabul etmenin tek nedeni bu ülke vatandaşlarının yeni bir çatışma ortamına sürükleniyor olması. Bir insan ayrılıkçı olabilir. Bu ülkede Türk ve Kürt halkını bir arada tutmamak için uğraşıyorlar. Bir Kürt devleti kuruluyor. Bu büyük Kürdistan’ın kurulması Kürtlerinde sonu olacak Türklerinde. Bu coğrafyada oynanan oyunun ve yazılan senaryonun sahibi Kürtlerde değil Türklerde değil. Bizler figüranlarıyız. Bu gerçek Türkiye’deki bütün gerçeklerden daha önemli ve bu gerçek önümüzdeki dönemlerde daha da alevlenecek. Çünkü büyük bir ekonomik kriz geliyor. Kimseden hiçbir talebim yada beklentim yok. Neden konuştuğumu tarih gösterecek. Bu nedenle oy istemeye de gelmedim. Benim halktan beklediğim tek bir şey var, oda; titreyip kendilerine gelmeleri. Solculuk benim için insanlar arasındaki paylaşımın eşit olmasıydı. Eskiden sağcı solcu diye bakardım. Solcuların hiçbir şeye ihtiyaçları yoktur bu yüzden sağcılara danışmanlık yaptım. Bu devleti yöneten herkese bilgi veririm. Bugün böyle bakmıyorum dünyaya. Solcu tanıdığım birçok insanın zamanla sağcılaştığını ve rant peşinde koştuğunu görüyorum. Bizim solcularımız sağda yer bulamadıkları için solcular. Bugün bu ülkeyi düşünen bu ülke için düşünen insanları kendi müttefikim sayıyorum. Siyasi fikirlerin hiç önemi yok. Çünkü Türkiye siyasi fikirler arenası olmanın çok ötesine geçti.” 13-15 AİLE “Türkiye’de siyasette ve siyasetin çok ötesindeki Türk burjuvazisi ve medyası için bir hesap var. Türkiye’nin en büyük sorunu siyasetçisi değil, burjuvazisi. Bu burjuvazisi dediğim Anadolu değil. İstanbul’da bulunan 13-15 aile. Bunlar bütün Türkiye’yi yönetiyorlar. Bunlar medyayı yönetiyorlar. İçlerinde bir ikisi artık o kartelin bir parçası oldular. Bunlar her şeyleri kendileri istiyorlar. Onlar hiçbir şeyi halk için istemiyor. Kan kokusu duymuş aç kurtlar gibi her şeyi kendileri için istiyorlar. Ekonomi 2004 yılında yüzde 9 büyüdü. Halkın hiçbir kesimi büyümedi. Türkiye’de gelir dengesizliği var. Koç Holding’ten örnek vereyim. Yine Koç bunlardan en iyisi, Türkiye’ye yatırım yapıyor. Tüpraş’ı aldı, Tansaş’ı aldı. Büyümeye bakın devasa rakamlar. AKP iktidara geldiğinde KOBİ’leri ayağa kaldıracak diye destekledim. Derdim başbakanı savunmak değil. Her şey parayla halledilmez. Adnan Kahveci bu ülkeye neler yaptı kimse bilmez. Özal’ın yaptığı bütün projeler onun projeleriydi. Doğu illerinde yapılan Akasya ağaçları ve bal ticaretini bugün Adnan Kahveci getirmiştir. Bugün yediğim kivileri Adnan Kahveci getirtmiştir Türkiye’ye. Büyük devlet, büyük ekonomi yada büyük coğrafyayla olmuyor. Bir büyük devlet büyük yöneticileriyle oluyor. 2000 yılı ve öncesi. Nataşa diye bütün Karadeniz’de kadınları gelip fuhuş yapıyordu. Rusya’da kadınlar sokakta yapıyorlardı, çocuklar sokakta yatıyorlardı. Maaş veremiyordu. Ülkenin kasasında 8,5 milyar dolar para kalmış, 150 milyar dolar ülkeden para kaçırılmış, 250 milyar dolar borcu olmuş ve iflas bayrağını çekmişti Rusya. Bütün şirketleri satılmış ve özelleştirilmişti. Putin iktidara geldiğinde 8 yılda ne oldu. 8,5 milyar dolar kasasındaki para 250 milyar dolara çıkmış. Dünyanın büyüklük olarak üçüncü ekonomik olarak beşinci ülkesi olmuş. Memurları 2000 yılına oranla 4 katı maaş alıyor. Nataşa dediğimiz kadınlar. Türkiye’nin en büyük otellerini satın aldı Ruslar. Bizim çocuklarımız o nataşalara şimdi hizmetçilik yapıyorlar. Putin devletin peşkeş çekilmiş bütün stratejik kurumlarını tek tek geri aldı. Vermeyenleri de öldürttü.” PUTİN ÖZELLEŞTİRMEYİ YASAKLADI “Arkasında 45 tane cinayet var. Putin başkanlığı devretti. Kendisini başbakan yaparken bir kanun geçirdi. 42 iş kolunda özelleştirmeyi yasakladı. Demek ki büyük ülke olmak için büyük lidere ihtiyaç var. Osmanlı imparatorluğu yıkıldı. Yerine 28 tane devlet kuruldu. Sevr haritası, Osmanlı imparatorluğu haritası ve enerji haritasına bakıldığında enerji bölgeleri Osmanlı haritasından çıkınca geriye Sevr haritası kalıyor. Ülkemizin enerji haritasını ilk gördüğümde Sevr haritası sandım. Osmanlı 1800’lü yılların sonunda hasta adam olarak görülüyor. Geçenlerde bizim için yine hasta adam lafı edildi. Yüzyıllar sonra bu laf ile ikinci kez karşılaştım. Osmanlı parçalanıyor. Osmanlının parçalanması Ruslar için büyük bir avantaj kazanır. Koşullar bizden yana olana kadar Osmanlıyı yaşatma kararı alıyor İngilizler. O yıllarda Osmanlıyı İngilizler koruyor. İngilizler bizi çok mu seviyor. Koşullar iyi olana kadar hasta adamı ayakta tutuyorlar. Başımıza ne geliyorsa İngilizlerden geliyor. Bugün muhafazakar İslami partilerin söylemi İngilizlerin sömürgelerine kullandığı söylem. Bir cemaat liderimiz var, barıştan insanlıktan bahsediyor. Ortadoğu’da insanlar birbirlerini katlediyor, Sünniler katlediliyor. Amerika’da oturan tarikat liderinin bir tane Amerika aleyhinde söylemi olduğunu duymadım. O coğrafyada İngilizler elleriyle bir harita çiziyorlar. İki şey emperyalistlerin oyununu bozdu. İstanbul’u hong-kong gibi ikiye ayırmaya çalışıyorlar. Zaten o tarihteki projenin tarihi hong-kong. Aynı şeyi Türkiye’ye uygulamaya çalışıyorlar.” İRAN’IN ELİNE SU DÖKEMEYİZ “Bizi Anadolu’ya hapsedip muhtemelen bir Kürt devleti kuracaklardı. Türklerle Kürtlerin ayrılmaz bütünlük olduğunu. Türklerle Kürtleri birbirinden ayırmak mümkün değil. Bin yıllık bir tarih. Sonraki süreçte bir Ermenistan kurulacaktı. Kürt lafını Ermenistan’la pazarlık edeceklerdi. Bugün güneydoğuda kurulacak bur Kürt devletini bizle mi pazarlık edecekler, Ermenistan’la mı? Büyük Ermenistan projesi büyük Ortadoğu projesinin bir parçasıdır. Bu coğrafyada bizi asimile edeceklerdi. İki şey oyunlarını bozdu. Birincisi nüfus artışı. Doğum kontrolüyle ilgili her şeyi dağıtırdık doğuda. Doğum kontrolüyle ilgili gelenlerin hepsi yurt dışından geliyordu. Bedava dağıtılıyordu. Vatikan’ın vakıflarından geldiğini öğrendim. Tıp okuyup doğum kontrolüne kışra çıkan ilk doktor benim. Birde nükleer enerjiyi savunurum ben. Nükleer enerjiyi elinde tutabilecek bir devlet nükleer enerjinin bilimiyle ülkenin bilimi gelişme olur. Nükleer enerjiyi elinde tutmayan bir ülke bilimde gelişemez. Türkiye’deki bütün üniversiteler bu anlamda çöp tenekesidir. Grenpace diye bir örgüt var. Her yerde eylem yapıyor. Neden Amerika’da yada Almanya’da yapmıyor. Üçüncü dünya ülkelerinde ve bizde yapıyorlar. Dış ülkelere açılınca Grenpace’in CIA’in bir yan kuruluşu olduğunu anladım. Amerika’da, Fransa’da kaç tane nükleer santral var orda hiç eylem yapmazlar. Biz yapmaya kalktık mı hemen köprüye bayrak asarlar. İran bu konuda büyük yol kat ediyor. Pakistan’ın kaç tane Nobel ödülü almış bilim adamı var. Şimdi İran’ın eline su dökemeyiz bu konuda. İran’ı hiç sevmem ama İran’ın dışişlerini gördüğümde şoka girdim. İran dışişleri bakanlığında bulunan binaların toplamı Ankara’da bulunan bütün bakanlıkların ve askeri binaların toplamından büyük. Böyle bir devlet var karşımızda. Bin yıllık bir devlet var. Ben bu devlet yıkılacak dediğimde bana kızıyorlar.” 17. DEVLETİ BATIRIYORUZ “16 devlet kurduk diye övünüyoruz biz ama 16 tane devlet batırdık. Birde o tarafından düşünün. Şimdi 17’incisini batırıyoruz. Yenisini kurabilecek miyiz? Allah’tan birkaç tane Türki Cumhuriyet kuruldu da bir kaçı iyi. Bu çok acı bir gerçek. İran tarihin başından beri ayakta. Çin aynı, İngilizler aynı. Bir devlet var. Bizde Allah’tan devletleşme geleneği var. Timur’un oğullarına verdiği bir devletin nasıl yöneteceği nasihatını bütün devlet başkanlarımızı ve ordu komutanlarına silah zoruyla okutmamız gerek. Türk silahlı kuvvetlerinin 2 bin yıllık geleneği belki buralarda yatıyor. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki. 1918’te İngiliz imparatorluğu en güçlü ülke idi. Birinci dünya savaşından 20 yıl sonra galip olan ülke Almanya ile savaşa girdi. Savaşın siyasi galibi Sovyetler, bilimsel galibi Amerika, İngiltere savaşın gerçek galibidir. Dağıldı. 2 şey İngilizlerin işini bozdu dedim. Bunlardan ikincisi Mustafa Kemal Atatürk. Bugün AKP düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı bugünkü İngilizlerin tezgahı. Başımıza gelenler hep eleştirmemek yüzünden oluyor. Atatürk bu coğrafyada çıkmasaydı. Türkiye Cumhuriyeti ve Türkler bu coğrafyada olmayacaktı, asimile edilmiş olacaklardı. Atatürk İngiliz imparatorluğunu Türkiye’de verdiği savaşla yıkmadı. Türkiye’de verdiği savaş emperyasiltlere karşı mücadele ettiği için ne kadar İngilizlerin İslami sömürgesi varsa Atatürk’e ve İstanbul’a, hatta İngilizler İstanbul’u işgal ettiğinde, İngilizler savaşarak terk etmedi İstanbul’u. İstanbul’dan bütün sömürgeleri ayaklandığı için çekildiler. İstanbul işgali sömürge ihtilallerine yol açtı. Ama 20 yıl sonra Hindistan ile başladı parçalanmaya. Duvar yıkıldıktan sonra İngilizler nerde kalmıştık diye tekrar gündeme geldi. 2000’li yıllara geldiğimizde 1989 yılında o nerde kalmıştık diyen liderin elinde salladığı haritanın büyük bölümü gerçekleşti. Geriye bir tek büyük Ermenistan ve büyük Kürt devleti kaldı. AKP hükümeti de bana göre diz çöktü. Mecbur kaldı. Biz Kürt devletini de tanıdık. Başbakan geçen yıl Barzani için ben kabile liderleriyle konuşmam dedi. Talabani gelecekti Gül kabul etmedi. Sanırım askerlerin baskısıyla oldu. Ne oldu bir yılda değişti. Meteoroloji verileri mi devlet politikası. Şimdi bırakın Barzani’yi. Barzani şimdi bizi adam yerine koymuyor. Neçirvan Barzani geliyor ama gelmeden önce, resmi olarak kabul ettik açıklamıyoruz, önce bizim dışişlerini ayağına istedi.” YAKINDA BİRBİRİMİZİ KIRACAĞIZ “Geçen haftada Amerika’da Başkan Bush ile görüştü bu görüşmelerle ilgili açıklama yapılmadı. Amerika’nın Irak’a müdahelesi falan filan. Birazda geleceği anlatacak olursak, dünyada çok büyük bir güç oluştu 90 yılından sonra. Bu Çin. Amerika 2000 yılına kadar ciddiye almıyordu. Ama bu yıldan sonra Amerika’nın önünü keseceğini fark etti. Çin’in büyümesini durdurabilecek tek şey petrol. Petrol fiyatları 200 dolara gidiyor. Bu Amerika’nın işine geliyor. Bir miktarını halkına fatura ediyor. Amerika’da 5 petrol şirketini topladığınızda Türkiye çıkıyor ortaya. Amerika başarılı olmuştur. Birde Şiileri, Sünnileri ve bizleri birbirimize kırdırıyor. Yakında da Türk-Kürt diye birbirimizi kıracağız. Bu mümkün olabilecek bir şey. Çünkü ağır bir ekonomik kriz geliyor. Kapitalizm her krizde çürükleri yeniler daha da güçlenir. Kapitalizmin bu krizde çökmemesi için dünyayı paylaşması gerekiyor. Çin Rusya, geçmişte olduğu gibi bugünde oturacak ikinci yalta planını yapacak. Biz kitaplarımızda birinci ve ikinci dünya savaşını duyuyorduk. Kapitalist Amerika bile okullarında birince ve ikinci paylaşım savaşı diye anıyor. Sonuca gelirsek önümüzdeki dönemde dünyada çok ciddi bir kriz geliyor ve bu kriz ciddi bir şekilde Türkiye’yi vuracak. Bu krizin gecikmesinin nedeni. Amerika merkez bankasının para politikasını kullanarak krizi ötelemesi. Amerika’da nakit sıkıntısı yok. Nakit halkta yok. Para serbest toplanmış büyük şirketlerin elinde. Büyük şirketlerin arasında da yer değiştirmiş. Sabancı yerine Koç zengin olmuş yeni şirketler çıkmış. Sermaye şirketleri batmış, petrol ve silah şirketleri büyümüş. Yeni küresel sermayenin en büyük silahı medya. Dünyanın bir yerinde bir çıplak kadın resmi yayınlanıyor, ertesi gün bütün gazetelerimizde var ama bir İran’dan bahsetmiyor. Kim olursa olsun İran’ın vurulmasını kimse içine sindiremiyor. Bizim beynimizden uzaklaştırıyor.” EN ÇOK BİZ FAİZ ÖDÜYORUZ “Amerika’da mortage krizi çökünce yeni bir kriz Avrupa’da geliyor. Doların değer kaybetmesi Amerikan ekonomisini küçültmüyor. AKP bu ülkede hiç mi bir şey yapmadı diyenlerimiz var. AKP 2002 yılında iktidara geldiği aralık ayında 40 milyar dolarında ihracatımız vardı. Biz bunun yüzde 29’unu ara malı olarak ihraç ediyorduk, bir kısmını üretiyorduk. 30 milyar dolar ürettiğimizi satıyorduk. Şimdi 115 milyar dolar ihracatımız var. Şimdi daha az satıyoruz. Yüzde 27’si Türkiye’de üretiliyor sattığımız malın. Buda bizi yok ediyor. Cari açığımız 70 milyar doları buldu. Turizm’deki pay katılmıyor. İran savaşı çıktığında en büyük darbelerden birisini bu sektör yiyecek. Bu kapanmaz bir açık. Türkiye neden bu zamana kadar sıkıntı yaşamadı. Dışarıdan çok sıcak para girdi. İnanılmaz faiz ödüyoruz. Dünyada en çok faizi biz ödüyoruz. Dünyada en yüksek faiz yüzde 5 oranında bizde yüzde 20’lere çıktı. Böyle bir noktada nasıl finanse ediyoruz; Mallarımızı satarak. Mallarımızı, limanlarımızı sattık. Devlet borçlarını ödemediğimiz zaman sıkıntısı büyük. Türk özel sektörü vahim bir döneme girdi. AKP’nin iktidara geldiğinde 80 milyar dolarlarda olan iç borcu bugün 200 milyar dolar gibi rakamlara ulaştı. Bu bir şeyin değişmediğini gösterir. AKP üretimi artırmadığı için suçlu. Sabancı ailesi bütün fabrikalarını sattılar şimdi devlete kağıt satıyorlar. Ben eleştirdiğim zaman siteme reklam yağdırıyorlar. Konuşmayım diye. Bizim sitemiz reklam almıyor. Finansbank Edirne’de sıfır faizle tarım kredisi veriyor. Hiç kimse sorgulamıyor. Çünkü çıkar ilişkisi var. Hükümet eleştirmesin diye çarşaf çarşaf reklama boğdu. Gazetelerin bütün arka sayfaları devlet tiyatroları ile dolu. Bu cari açık Türkiye’de örtülemez hale geldi. Bir şey daha iktidarın oyununu bozdu. Petrol fiyatlarındaki bu tırmanış 200 dolara çıkarsa cari açık daha da artacak. Amerika’da büyük bir kriz geliyor. Gelen kriz dünyada deprem bizde tsunami yaratacak. Çin’e mal satmaya giden iş adamlarımız orda ucuz bulduklarını Türkiye’de satmaya çalışıyorlar. O yüzden piyasadaki her şey Çin malı olmaya başladı. Bu dünya piyasasında böyle. Tarım şirketleri Çinlilerin eline geçti, deri şirketleri İtalyanların elinde. 10 sene sonra bu coğrafyada İran olacak ama bizim olup olmayacağımızı tam bilemiyorum. Amerika bu coğrafyada İran’ı vurduğu zaman, işgal edemez ona gücü yetmez.” BARZANİ’Yİ BAŞIMIZIN ÜZERİNE KOYDUK “Bu bölgede Barzani’yi tanımazken başımızın üzerine koyduk. Ortadoğu’da ki Kürt devleti. Biz beceriksiz olduğumuz için onlarda kendi devletlerini kurma yoluna gittiler. Biz Kürtleri kaybediyoruz. Bir sorunu etnik kimliğe teslim ederseniz çözemezsiniz. Türk aydınları bu meseleye hiç eğilmemiştir. Özellikle bizim solcu aydınlar. Kürt hareketi solun içindeydi. Solun çökmesi ile birlikte Kürtler solun içinden ayrıldı. Kürt politikacılar. Kürt hareketini ve Kürt sorunlarını içine alan bir parti kurmaya çalıştılar. Altı ay içerisinde ayrılıkçı örgüt bütün il ve ilçe teşkilatlarını tek tek fetih ederek Kürt hareketini kuşattılar. Ondan sonra DEP kuruldu. Bu süreç hiç değişmedi. DTP kongresinde Van’da Türk İstiklal Marşı yerine Barzani’nin marşı söylendi. Kimi insanlar dağa silah alıp çıkabilir. Ama Ahmet Türk çıkmadı. Yardım ettiğini de sanmıyorum. Böyle bir şeyler yaşanıyor. Görmek isteseniz de bunları görme şansınız yok. Farkı görüyorsunuz. Güneydoğu’da açık savaş yaşanıyor. Güya harekat yaptık. Büyük bir harekat yaptık. Zap kampına. Zap bizim sınırımıza 14 kilometre. Türk halkını manipile etmeye kandırmaya çalışan bir müesses nizam tanımıyorum ben. Türkiye’nin Kerkük sorunu PKK sorunundan daha önemlidir. Kürt sorunun temelinde Kerkük yatmaktadır. Kerkük sorunu masaya dayanırken bunlar oluyor şimdi. Elin gavuru Türk Silahlı Kuvvetlerinin işine karışmaya çalışıyor. Kraliçe niye geldi. İlker Başbuğ’un önü kesilmeye çalışılıyor. Büyükanıt’ın görevi uzatılmaya çalışıldı. 30 Ağustos geldiğinde asker boş bulunacaktı ve imza atacaktı. Onun dışında her şeye asker karar verdi. İlker Başbuğ için tasfiye planı uygulanıyor. İlker Başbuğ Kerkük meselinde Türkiye masada olmazsa. Benim tanıdığım İlker Başbuğ hükümeti falan tanımaz girer oraya. Çözümü bilmiyorum. Bunu da yapmayacaksa böyle bir ordu olmasın daha iyi. İnsanı o noktaya getiriyor. Ne yazık ki 1991 yılından beri bağırıyorum. Kerkük meselesini bana nerden çıkardın diyene kadar 2006 yılına kadar bunu kabul etmedi. 2006’dan beri devlet Kerkük meselesine uyandı. Birden bire Kerkük meselesi ortaya çıktı Türkiye sıkıştı. Bunları yaşayacak. “Çok dehşet bir coğrafyadayız. Çok şeyler olacak. Benim bir tek amacım var Türk siyaseti önünü görmüyor. Müesses nizam önünü görmüyor. Muhalefet zaten yok muhataba almıyorum. Kendileri dinlenince önemli. Önder Sav dinlense ne olacak dinlenmese ne olacak. CHP’nin AKP ile uğraşmasına ne gerek var. Böyle iki tane adam oldu mu AKP zaten bir yerlere gelir.”



 
 
Bugün 519862 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol