Parti kapatma çare mi, İhanetlerin örtüsü kalkıyor!
DTP’nin kapatılması ile kapatılan parti sayısı 25 oldu. 37 kişi siyaseten men edildi.Yine her zaman olduğu gibi akıl veren verene, yorum yapan yapana. Herkes kendi çıkarı ve değerleri açısından konuya bakıyor, yorumluyor. ABD ve AB ise farklı tepkiler verdi.
İki tehdit alanı parti kurma alanını belirlemektedir. Bölücülük ve irtica.
Başka türlüsü mümkün müydü? Kapatmaya 141 neden sayılmış.. İspanya’da Batasuna böyle kapatılmıştı.. Kapatma kararı, AİHM kriterlerine uygun, ETA kararı örnek olmuş…
Bu karar demokratik ülkelerdeki benzer uygulamaya bakıldığında hukuki açıdan itiraz edilmeyecek bir karar. Ancak siyasi açıdan, bu kararın hem zamanlaması, hem de yaratacağı sonuçlar açısından çok dikkatli yönetilmesi gereken sonuçları olacaktır.
Kararın bir siyasi sonuçları bir hukuki sonuçları olacaktır.
Kapatma, o siyasi cereyanı ortadan kaldırmaz. Parti kapatma, üyelerinde bir mazlumluk duygusu yaratır. Bu duygu ise sonraki parti kurmalarda daha fazla heyecan, coşku, istek ve bilinçli hareket doğurur.
Unutulmamalıdır ki; Hiçbir devlet, parçalanmasına, iç huzurun bozulmasına neden olan partinin varlığına, söz ve fiillere göz yumamaz. Aksi halde varlık sebebi ortadan kalkar.
Anayasa ve siyasi partiler yasası, ülke bütünlüğünü, temel hükümlerini tehdit eden eylemlerin odak noktası haline gelen siyasi partilerin kapatılmasını kabul etmektedir.
Bölge, ırk ve din esasına dayalı siyasi parti kurmak veya o kimliğe bürünmek de kapatılma nedenlerinden biridir. Bunlar AİHM tarafından da kabul gören kriterlerdir. Bazıları Venedik Kriterleri diyor. Oysa bu kriterler, ülke gerçeklerine uygun değildir.
Her demokrasi, demokrasiye aykırı düşmeyecek önlemlerle korunmak ihtiyacındadır. DTP aynı siyasi doğrultuda daha önce partileşmiş örgütler gibi bu kriterlere ısrarla karşı çıkmıştır.
Siyasi partiler ya Anayasanın ve siyasi partiler yasasının demokrasiye uygun kriterlerine bağlı siyaset yaparlar yahut da buna aykırı davranmanın ciddi bir bedeli olduğunu öğrenirler.
Bundan sonra kurulacak partinin şiddeti, kesin olarak reddederek, Türkiye’nin çarpık sistemine, ekonomik dengesizliklere, kalkınmaya, refaha yönelik siyasi faaliyette bulunması ortak sorunumuzu çözmek için demokratik zeminlere yönelmesi gerekir.
Vahim şeyler olacak
Bu arada; Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, ilginç açıklama yaptı. Kaçmaz; yargıya saldırı olduğunu, hakim ve savcıların Ergenekon nedeniyle dinlenildiğini bakanın, Herhangi bir şey bulamadıklarını söylediğini, dinlenen 36 hakim ve savcının kendi haklarını korumalarını beklediğini, kendi haklarını koruyamayanların, vatandaşın hakkını koruyamayacağını söylüyor.
Evet sisler dağılıyor.
Karasaban gibi ülkenin üzerine örtülen şal kalkmıştır. Açılım, saçılım, Ümraniye davası, darbe iddiaları ile kamuoyu 7 yıldır oyalandı, oyalanıyor..
Bu süre içinde ülkenin tüm yer altı yerüstü kaynakları yabancılara peşkeş şekildi. Dış borç arttı..Demokratik açılım, milli birlik ve beraberlik projesi zırvaları altında Türk Milleti’nin ortak dokusu parçalanmak isteniyor. 100 yıl öncelerinin senaryoları uygulanmaya konuldu. Türk Milleti’nin ayrılmaz parçaları olan halklar birer birer koparıldı düşman edildi. Şimdi de bin yıllık Türk Milleti’nin kardeşleri, ayrılık tohumlarının oyunlarına getirilmek isteniyor
Özgürlük adına, demokrasi adına yapılan ihanet anlaşmaları ve uygulamalarının ortaya çıkma süreci başlamıştır.
Saf ve temiz bu ülkenin insanları, kendi değerleri üzerinde oyun oynayan gaflet, dalalet ve hıyanet içinde olanları görmeye başlamıştır artık.
Türk Milleti’nin ayrışmasına yönelik iç ve dış ihanet odaklarının her türlü planları tersyüz olacaktır. Milli birlik ve beraberlik dün olduğu gibi bugün de yarın da, ortak dokuyu pekiştiren ile daha sağlam değerlerle devam edecektir.
Türk Devleti ve Türk Milleti güçlüdür. Dimdik ayaktadır. Bölgesinde ve dünyada yeniden küresel güç olma yolunda emin adımlarla yürüyecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın..
GünüN SözÜ: İnsanların en kötüsü yüzünde maske, dilinde tatlı sözle dolaşıp kini akıtandır