'AYDIN DOĞAN'IN MEDYASINI ÜLKER'E VERECEKLER'
Yeniçağ Gazetesi yazarı Sebahattin Önkibar bugün yazdığı yazısında Doğan Grubu’na verilen cezayı eleştirdi. Önkibat cezanın amacımın Ayın Doğan’ın medya organlarını ele geçirmek ve Ülker Grubu’na vermek olduğunu iddia etti. Önkibar Ülker Grubu’nun tıpkı Çalık Grubu gibi ikna edilmeye çalışıldığını yazdı. Bunun için Ülker’e kredi bile ayarlandığını iddia eden Önkibar, AKP’nin kendisi dışındaki tüm sermayeyi susturduğunu buna KOÇ Grubu’nun da dahil olduğunu söyledi.
Sebahattin Önkibar’ın ciddi iddialarda bulunduğu yazısı:
Doğan Grubuna verilen vergi cezası 3.5 milyar dolar civarı paraya tekabül ediyor ki bu meblağ dünya ölçeğinde bile çok çok büyük bir servettir ve IMF bile pek çok ülkeye bu miktarlarda krediler vererek ekonomik programlar uyguluyor.
Tamam ceza kesinleşmiş değil, konunun yargıya gitmesi gibi boyutları var olmasına var da bu ceza bağlamında Doğan’ın imajının vurgun yiyeceği ve hacizlerle yüzyüze geleceği kesin gibidir.
Görüldüğü gibi hadise aleni bir operasyondur ve Aydın Doğan’ın açıktan tasfiyesini amaç edinmiştir.
Evet proje nettir.
1934 doğumlu yani yaşlılık sınırında olan Aydın Doğan’ı bu şekilde korkutup sindirmek ve bunun devamında da bıktırarak medya’dan çekilmesini sağlamaktır.
Bu bağlamda Ankara’nın öbür yakasında spekülasyon kazanları kaynamaya başladı bile!
Buna göre aracılar devreye girip Aydın Doğan’a “Sıfırlanmadan medya sektöründen çık ve kurtul” teklifini götürecekler.
Başka bir anlatımla Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’ü Akın İpek’e devretmesi misali iflas ya da batış olmaksızın alternatif bir yol önerecekler.
Diyeceksiniz ki peki ya açılan vergi kaçakçılığı davaları?
Medyayı alacak ya da aldıracak olanlar bu davaları da peşinen üstlenmiş olacaklar.
Peki koca Doğan’ı kim mi alabilir?
Öyle ya kriz ortamında bu sefer devletin bankasından kredi de kolay değil!
Bu konuda yapılan spekülasyon şudur:
Bunun için Ülker Grubu ikna edilmeye çalışılıyor.
Dahası, ona tıpkı Sabah’da olduğu gibi dış sermaye desteği sözü de veriliyor.
İddialı bir fantezi mi dediniz?
Emin olun değil!
Bazıları hâlâ farkında değil.
AKP gemileri yaktı ilerliyor.
Amacı devleti topyekün ele geçirmektir.
Aldıkları mesafe ise ortada!
Dokunulamaz denilen TSK’yı iki yılda ne hale getirdiler görmüyor musunuz?
Cumhuriyet’in kutsallarını bir bir yere seriyorlar!
Cumhuriyet burjuvazisinin sembolü olan Koç Gurubunun patronu Rahmi Bey’e ne yaptılar görmediniz mi?
Siz hâlâ Rahmi Koç’un 75 yaşından sonra keşif adına dünya turuna çıktığına mı inanıyorsunuz?
Rahmi Bey holdingini kurtarmak için kendini istemeyenleri ödüllendirerek işten elini çekti ve kendini turlara verdi. Oğulları da AKP paralelinde araziye uyuyor.
Aynı şekilde yine Cumhuriyet ideolojisinin medya’daki amirali Aydın Doğan da yine hesaplaşma ve fetih adına hedef alındı ve yere serilmeye çalışılıyor.
Bu şekilde son kaleler çökertilecek ve parti devleti modeli fiilen resmiyete dönüşecektir.
Gelelim tekrar Aydın Doğan’ın cezalarına ve neler yapabileceğine?
Muhtemeldir ki Doğan başlangıçta Bekir Çoşkun benzeri birkaç kelle daha verip AKP’nin yaptığı bütün açılımlara demokrasi ve AB ambalajı ile destek yayınları yapıp vaziyeti kurtarmaya çalışacak ama zor, artık bu dikiş tutmaz zira macun tüpten çıktı yani taraflar arasında acaip bir güven bunalımı var .Dolayısı ile o iklimde ne barış ne de mutabakat olur. Ayrıca tanıdığım Tayyip Erdoğan da hasmını asla yaralı bırakmaz.
Son bir not: Bekir Çoşkun’un ayrılığını çok önceden haber veren Turktime’da Sevgili Talat Atila da yazdı, Doğan Gurubunda bundan böyle gözler artık şu isimler üzerindedir ve okurları ile kamuoyu Bekir Çoşkun’dan sonra onları artık tıpkı namusları misali sahiplenmek durumundadır. Sahiplenmezseler yuhlar olsun onlara. Peki kimler midir o isimler? Uğur Dündar, Sedat Ergin, Melih Aşık, Yılmaz Özdil, Güngör Mengi, Necati Doğru, Ruhat Mengi, Yalçın Bayer ve Mustafa Mutlu...
Zirve100 |
|
|
|