Yalçın Küçük’ün İkinci Ergenekon Davası’nın 39. oturumunda söz alarak yaptığı konuşmanın ayrıntılarını Odatv’de yayınladık. Küçük’ün 2002 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e karşı darbe yapıldığını iddia etmesi ve buna karşı deliller göstermesi çok tartışıldı. Küçük konuşmasında, Ecevit’in hastalığına dair şüpheleri de mahkeme salonunda dile getirdi. Bu konuşma üzerine mahkeme, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nden Ecevit’in hastane kayıtlarını istemişti.
Park Fora’da ne konuşuldu
Ancak Yalçın Küçük’ün ses getiren açıklamaları bununla da bitmedi. Küçük konuşmasında Ergenekon İddianamesi’ne giren bir yemekli toplantıyı anlattı.
Temmuz 2007 seçimleri öncesinde Park Fora’da dönemin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve yardımcısı Timur Gürgan, o dönem Hürriyet Gazetesi Ankara temsilcisi olan şu anda genel yayın yönetmenliği görevini yürüten Enis Berberoğlu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, gazeteci Yiğit Bulut ile bir araya geldiklerini söyledi.
İddianameye 14 Şubat 2007 tarihi ile giren bu yemek ile ilgili mahkeme hayetine şu soruyu sordu: “Madem teknik takip yapılıyor, bu yemekte konuşulanlar neden iddianameye girmedi, ben bu konuşulanları da istiyorum” dedi. Küçük’ün sorusu sessizliğe neden oldu.
Yalçın Küçük bundan sonra yemekle ilgili ayrıntıları verdi.
Yiğit Bulut işlerimi görüyordu
Küçük, önce Yiğit Bulut ile ilgili önemli bir bilgi verdi. Anlattığına göre Yiğit Bulut bir dönem Yalçın Küçük’ün çalışmalarına yardımcı oluyordu. Bulut’un kendisinin işlerini gördüğünü, görüşmelerini yaptığını söyleyen Yalçın Küçük, Park Fora’daki yemeği de Yiğit Bulut’un organize ettiğini söyledi.
Yemekte konuşulanlar
İşte Yalçın Küçük o andan sonra herkesin merakla beklediği konuşmaları anlattı. Yemekteki konuları beş maddede özetledi:
1. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın epilepsi (sara) hastalığı, hastalığın hangi düzeyde olduğu ve görevini yapmasını nasıl etkilediği
2. Erdoğan’ın oğlunun askerliğe gitmemesinin bu hastalık ile ilgisi
3. Başbakan Erdoğan’ın yedek subaylık yapıp yapmadığı
4. Üniversite diplomasının olup olmadığı
5. Seçime giderken Musul meselesinin geleceği. (Küçük konuşmasında, yemeğin gerçekleştiği dönemde Mehmet Ağar ile Musul meselesi konusunda paralel düşüncelere sahip olduklarını da ekledi)
Herkesin şaşkınlıkla dinlediği açıklamada Yalçın Küçük, bu yemekte konuşulan konuların Erdoğan’ı rahatsız edeceği gerekçesi ile iddianameye konmadığını söyledi. Konuşmasında sara hastası olmanın ayıp olmadığını ancak buna rağmen basının önemli büyük bölümünün bu hastalığı sakladığını hatta saklamak için çaba sarfettiğini iddia etti. Hastalığı bilen gazetelerin buna rağmen “fıtık” yazdığını anlattı. Yalçın Küçük, Ecevit’in hastalığı döneminde Ecevit’in görevi bırakması için kampanya yapan basınının Erdoğan söz konusu olunca uyguladıkları sansürü eleştirdi.
Yalçın Küçük konuşma sırasında mahkeme heyetine yine bir gazete haberi sundu. Küçük, 6 Şubat tarihinde Milliyet Gazetesi’nin Ankara ekinde “Caligula ve Tekel işçileri” üzerine yazılan yazıyı gösterdi. Haberde Erdoğan’ın Roma İmparatoru Caligula’ya benzetildiğini, kendisinin Erdoğan’ı Caligula’ya benzettiği “Caligula-Saralı Cumhur” kitabı ile gazete haberi arasında benzerlik olduğunu söyledi.
Her iki lider de biliyor
Küçük, Yiğit Bulut’un hem Devlet Bahçeli’ye hem de Deniz Baykal’a bu hastalığı anlattığını, her iki liderin de hastalığı bildiğini söyledi. Bahçeli ve Baykal’ın başbakana sık sık yaptıkları “hasta” imasını örnek gösteren Küçük, liderlerin hastalığın adını söylemediğini ifade etti.
Yalçın Küçük, Başbakan Erdoğan’ı konuşmasında bir konuda takdir de etti. Küçük, Erdoğan’ın iddialara rağmen bir kez bile “epilepsi değilim” ya da “üniversite diplomam var” açıklamasında bulunmadığını, bu konuda dürüst davrandığını söyledi.
Yiğit Bulut çok korktu
Küçük, bunun dışında medya dünyasında herkesin dikkatini çeken Yiğit Bulut’un dönüşüm hikayesini anlattı. Bulut ile o günlerde çok yakın olduklarını ifade eden Yalçın Küçük, Aydın Doğan’ın akrabası olan Bulut’un, Doğan’ın konuşmalarını kendisine anlattığını söyledi. Park Fora’da yapılan yemekli toplantının ortaya çıkması sonrası Yiğit Bulut’un kendisinin de gözaltına alınacağını düşünerek çok korktuğunu, 3-4 gün teknesinde kaldığını hatta yurtdışına çıkmayı düşündüğünü söyledi. Küçük’ün anlattığına göre Yiğit Bulut hapisten kurtuluşu “bambaşka bir Yiğit Bulut” olmakta buldu. Kısa sürede fikir değiştiren Yiğit Bulut, herkesi şaşırtacak derecede hükümet destekçisi oldu. İlk iş olarak da Yalçın Küçük’e ve onun tezlerine saldırdı.
Barış Terkoğlu
Odatv.com